1 Aralık 2017 Cuma

Aralık

 

 Evet bugün yeni bir ayın ilk günü. Aynı zamanda da bu yılın son ayı. 2017 neler getirdi, neler 

götürdü olaylarına girmeyeceğim. Şu an sadece kasımın bittiğiyle ilgiliyim. Hani 13 sayısının 

uğursuz, lanetli olduğuna inanlar insanlar vardır ya ben de kasım ayının lanetli olduğuna 

inanıyorum. Geçen son 5-6 yıl da bunu destekler nitelikte. Neyse ki bu yılki kasımı fazla zarar 

görmeden atlattım :)

   
Aralık ayına geçmiş olmamıza rağmen havanın 20 derece olduğunu söylemeden 

geçemeyeceğim. Yine de üzerimde hırka var ve ellerim soğuk. Fonda çok tatlış bir müzik 

çalarken ben de bilgisayarımda bunları yazmaya çabalıyorum. Elit ve 'cool' bir görünüm için 

tek eksiğim kahve şu anda. Bilenler bilir kahve sevmem ama sıcak çikolataya bayılırım. Kışa 

da kahveden daha çok yakıştığını düşünürüm tabi ki zevk meselesi :)


  2-3 gündür yeni bir uğraş edindim o yüzden zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Evden 

çıkmak o kadar zor geliyor ki anlatamam. Ankara'dayken yurda gitmemek için durabildiğim 

kadar dışarıda duruyordum çünkü yurdu sevmiyordum. Benimseyemedim bir türlü. Burası 

öyle olmadığından sıkılmıyorum bile. Yine de Ankara'yı özlemedim diyemiyorum. Yurt harici 

her şeyi özledim sanırım. Ama her şey yaşamam gereken bir tecrübeydi belki de diyorum. 

Şimdi hayatıma farklı bir anlayış ve bilinçle devam ediyorum o 4 yıl sayesinde. 


  Eğer ki okuyan varsa güzel bir kış başlangıcı olsun sizin için. Milyarlarca yıl var olan / olacak 

evrende yaşadığınız kısacık hayatınız anlamlı, mutlu ve dolu dolu geçsin. =)

17 Kasım 2017 Cuma



  Uzun zamandır bir şeyler yazmak için çabalamamıştım. En duygusal ve mutsuz anlarımda yazmak isterken içime atıyorum. Neden olduğunu bilmiyorum; hislerimi tam anlamıyla yansıtamayacağımdan mı yoksa yazınca acımı tamamen yaşayamayacağımdan mı bunun ayrımını yapamıyorum.

  Aslında bakarsanız; hiçbir zaman acı çekmekten kaçınmadım. Kendimi acı çekmediğime inandırmaya çalışmadım. Son yaralanışıma kadar bir şeylerin veya birilerinin kollarına atılmadım. Aslında sonuncusunda da birkaç defa kenarından döndüm.Her neyse. Üstünü kapatıp derine gömmek istemedim hislerimi. Böyle yapmadığım için de şimdi mutluyum.

  Hayatıma, yaşadıklarıma, olaylara karşı verdiğim tepkilere baktığımda geçen seneye göre müthiş bir olgunluk görüyorum kendimde. Sanki yıllardır tanıdığım bir kıza dışarıdan bakıyormuş gibi bakıp ne kadar da büyümüş diyorum fark etmeden. 365 gün birini ne kadar büyütebilirse o kadar büyümüş. Hayatı nasıl da hiç daha önce geçmediği ve geçmek de istemediği yönlere kaymış..

  Şimdi ise diğer hayatında kalan ve o hayatın herhangi bir köşesinden asla buraya dahil olmayacak insanlar var. Çok sevilmeyen ama çok alışıldığından zor bırakılıp gidilen bir şehir, daralıp yangın merdiveninde içilen sigaralar, her çanta değişikliğiyle yeri değişen çakmaklar, 'saçmalama güvenini kıran tek şeyin, seni üzen şeyin bu olduğunu nasıl unutursun' deyip dönülen eşikler var. Sonsuza dek mutlu yaşadılar klişesinden farklı biten bir masal ve dönülen acımasız bir gerçek var.